İş sözleşmesi sonlandırılırken, iş sözleşmesinin işyerinde devam ettiği süreye göre, sözleşmeyi sona erdirmek isteyen tarafın (işçi veya işveren) diğer tarafa en az İş Kanunun 17. Maddesinde belirtilen süreler kadar evvelinden bu sona erdirme iradesini bildirmesi gerekmektedir. İşte sona erdirmeye dönük bu iradesini en az Kanunda belirtilen süreler kadar evvelinden karşı tarafa bildirmeyen (ihbar etmeyen) ve sözleşmeyi hemen sona erdiren tarafın karşı tarafa ödemesi gereken tazminata ‘ihbar tazminatı’ denir.
İhbar tazminatı ihbar yükü kimde ise yani sözleşmeyi kim sona erdiriyor ve sure koşullarına aykırı olarak bildirimi kim yapıyor ise o tarafça diğer tarafa ödenir. Yerine göre işveren yerine göre çalışan bu tazminatı ödemek zorundadır.
1. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. Maddesi gereğince, iş sözleşmelerinin feshinde ihbar sürelerine bağlı kalınarak diğer tarafa yazılı bildirimde/ihbarda bulunulması zorunludur. İşveren İş Kanunun 25. maddesine giren derhal fesih halleri dışında bu ihbarı yapmak zorundadır.
İhbar Tazminatı, sürekli bir işe ilişkin belirsiz süreli iş süreli iş sözleşmesinin yasada asgari olarak öngörülmüş olan ihbar (bilirim) sürelerine uyulmaması halinde bu usulsüz feshe maruz kalan tarafa ödenen miktarı kanun ile belirlenmiş olan ve zarar şartına bağlı olmayan bir tazminattır.
Çalışanın çıplak ücreti (temel ücreti) dışındaki süreklilik arz eden tüm hakları; yol ve yemek ödemeleri, istisnai ödeme olmamak kaydıyla yapılan ikramiye ödemesi, primler, kar payı/jestiyon ödemeleri, yakacak yardımı, bayram ödemesi veya erzak tutarı, çocuk yardımı...
© 2023 İşte Asistan Tüm Hakları Saklıdır